osmanlicasozluk.net
Hakkında

290.000'den fazla kelime haznesiyle Osmanlıca Türkçe Sözlük ve Osmanlıca Lügat

Geçmiş

ea / دُسْتُورُ تَعَاوُنْ / دستور تعاون

  1. düsturu teavün

  2. düstûr-u teâvün

Anlamlar

  • Yardımlaşma kanunu.

ea / اَعَامّْ / اعام

  1. eamm

  2. eâmm

Anlamlar

  • Genelde.
  • En umumi.
  • En genel.
  • Pek umumi.
  • Daha umumi.
  • Daha genel.
  • Daha geniş.
  • Pek şümullü.
  • Pek şumullü.
  • Yaygın haliyle.
  • Daha umumi ve geniş.

ea / فَيَّاضِ مُتَعَالْ / فياض متعال

  1. feyyazı müteal

  2. feyyâz-ı müteâl

Anlamlar

  • C.
  • ).
  • Müteal olan allah (c.
  • Çok feyz ve bereket veren.
  • Çok feyiz ve bereket veren yüce allah.
  • Hiçbir şarta bağlı olmadan bereket veren allah.

ea / لَمَعَاتْ / لمعات

  1. lemeat

  2. lemeât

Anlamlar

  • Parıltılar.
  • Parlayışlar.
  • Lem'alar isimli eser.

ea / مَئَالِ اِجْمَال۪ي / مئال اجمالي

  1. meali icmali

  2. meâl-i icmâlî

Anlamlar

  • Meal.
  • İcmali meal.
  • Kısaca manası.
  • Özet kısa ma'na.
  • Kısaca açıklama.
  • Kısaca hülasası.
  • Özetlenmiş ma'na.

ea / مَدَارِ شَآمَتْ / مدار شآمت

  1. medarı şeamet

  2. medâr-ı şeâmet

Anlamlar

  • Kötülük kaynağı.
  • Uğursuzluk sebebi.
  • Uğursuzluk vesilesi.

ea / مَآلْ / مآل

  1. meal

  2. meâl

Anlamlar

  • Son.
  • Mana.
  • Anlam.
  • Sonuç.
  • Mefhum.
  • Manası.
  • Kaymak.
  • Kavram.
  • Kısa mana.
  • Kısa ma'na.
  • Husul yeri.
  • Kısaca manası.
  • Peyda olunacak yer.
  • Sözün kısaca anlamı.
  • Den) meydana gelen netice.
  • (geri dönmek ve rücu eylemek.

ea / مُسْتَعَارْ / مستعار

  1. müstear

  2. müsteâr

Anlamlar

  • Takma.
  • (ariyet.
  • Takma ad.
  • İğreti alınmış.
  • Emanet alınan şey.
  • İğreti olarak duruş.
  • Emaneten alınmış olan.
  • Den) kendi malı olmayan.
  • Kendini belli etmemek için kullanılan takma bir isim.

ea / مُتَعَلِّقْ / متعلق

  1. müteallik

Anlamlar

  • Asılı.
  • Bağlı.
  • İlgili.
  • Alakalı.
  • İlişkin.
  • Taalluk eden.
  • İlişiği olan.
  • Bir yere bağlı.
  • Bir şeye mensub.

ea / مُتَعَالْ / متعال

  1. müteal

  2. müteâl

Anlamlar

  • Ali.
  • Yüce.
  • Büyük.
  • Yüksek.

ea / مُتَعَدِّدْ / متعدد

  1. müteaddid

Anlamlar

  • Birçok.
  • Tekrar.
  • Birkaç.
  • Adetli.
  • Sayılı.
  • Bir çok.
  • Çeşitli.
  • Çoğalan.
  • Türlü türlü.
  • Birden fazla.

ea / مُتَعَفِّنْ / متعفن

  1. müteaffin

Anlamlar

  • Kokan.
  • Kokuşan.
  • Kokuşmuş.
  • Taaffün eden.
  • Çürüyüp bozulan.

ea / شَئَامَتْ / شئامت

  1. şeamet

  2. şeâmet

Anlamlar

  • Kötülük.
  • Uğursuzluk.
  • Bedbahtlık.

ea / تَعَال۪ي / تعالي

  1. teali

  2. teâlî

Anlamlar

  • Yücelme.
  • Yükselme.

ea / تَعَاوُنْ / تعاون

  1. teavün

  2. teâvün

Anlamlar

  • Yardımlaşma.
  • Yardımlaşmak.
  • Birbirine muavenet etmek.

ea / عُلُومُ مُتَعَارِفَه / علوم متعارفه

  1. ulumu mütearife

  2. ulûm-u müteârife

Anlamlar

  • Herkesçe bilinen bilgiler.
  • Herkesin bildiği tanınmış ilimler.

ea

  1. azimülmeal

  2. azîmü'l-meâl

Anlamlar

  • Yüce manalı.
  • Büyük manalı.

ea

  1. anen feanen

  2. ânen feânen

Anlamlar

  • Her an.
  • Devamlı.

ea

  1. bari teala ve tekaddes

  2. bâri' teâlâ ve tekaddes

Anlamlar

  • Varlıkları şekillendiren ve onları mükemmel yaratan yüce allah.

ea

  1. asakiri müteavine

  2. asakir-i müteavine

Anlamlar

  • Dayanışma içindeki askerler.

ea

  1. biiznillahi teala

  2. biiznillâhi teâlâ

Anlamlar

  • Allah'ın izniyle.

ea

  1. ahkamı müteaddide

  2. ahkâm-ı müteaddide

Anlamlar

  • Çeşitli hükümler.
  • Birden fazla hükümler.

ea

  1. düsturu teavün

  2. düstur-u teâvün

Anlamlar

  • Yardımlaşma kanunu.

ea

  1. damarı müteassıbane

  2. damar-ı müteassıbâne

Anlamlar

  • İnandığı şeylere körü körüne bağlılık damarı.

ea

  1. düsturu mütearife

  2. düstur-u müteârife

Anlamlar

  • Bilinen bir kural.

ea

  1. eazımı müçtehidin

  2. eâzım-ı müçtehidîn

Anlamlar

  • Büyük müctehid islam alimleri.

ea

  1. eazımı muhakkikin

  2. eâzım-ı muhakkikîn

Anlamlar

  • Gerçekleri delilleriyle bilen büyük alimler.

ea

  1. eazımı ümmet

  2. eâzım-ı ümmet

Anlamlar

  • Büyükleri.
  • Ümmetin ileri gelenleri.

ea

  1. ebvabı müteaddide

  2. ebvâb-ı müteaddide

Anlamlar

  • Çeşitli kapılar.
  • Çeşitli bölümler.

ea

  1. cerbezealud

  2. cerbeze-âlûd

Anlamlar

  • Kapılmış.
  • Cerbezeli.
  • Cerbezeye bulaşmış.
  • Cerbeze ile olan faaliyet.

ea

  1. eazımı sahabe

  2. eâzım-ı sahabe

Anlamlar

  • Sahabenin büyükleri.

ea

  1. eazımı esmai ilahiye

  2. eâzım-ı esmâ-i ilâhiye

Anlamlar

  • Allah'ın büyük isimleri.

ea

  1. eazımı islam

  2. eâzım-ı islâm

Anlamlar

  • İslam'ın en büyükleri.

ea

  1. eazımı evliya

  2. eâzım-ı evliya

Anlamlar

  • Evliyanın büyükleri.

ea

  1. eazımı insaniye

  2. eâzım-ı insaniye

Anlamlar

  • İnsanların ileri gelenleri.

ea

  1. eazımı islamiye

  2. eâzım-ı islâmiye

Anlamlar

  • İslamın büyük şahsiyetleri.

ea

  1. feyyazı mütea

  2. feyyâz-ı müteâ

Anlamlar

  • Çok bereket veren allah.

ea

  1. hak teala ve tekaddes hazretleri

  2. hak teâlâ ve tekaddes hazretleri

Anlamlar

  • Allah.

ea

  1. fiili müteaddi

  2. fiil-i müteaddî

Anlamlar

  • Geçişli fiil.

ea

  1. gayrı müteaffin

  2. gayr-ı müteaffin

Anlamlar

  • Kokuşmamış.

ea

  1. faziletmeab

  2. fazîlet-meâb

Anlamlar

  • Faziletli.
  • Üstün özelliklere sahip.

ea

  1. fırka müteassıpları

Anlamlar

  • Parti bağnazları.
  • Parti mutaassıpları.

ea

  1. hak sübhanehu ve teala

  2. hak sübhânehu ve teâlâ

Anlamlar

  • Hakkın ta kendisi.
  • Her türlü kusur ve eksiklikten uzak ve yüce olan allah.

ea

  1. faziletmeab

  2. faziletmeâb

Anlamlar

  • Erdemli.
  • Çok faziletli.
  • Yani çok faziletli.
  • Üstün özelliklere sahip.
  • Faziletin sığınağı olan kimse.

ea

  1. fikir teatisi

Anlamlar

  • Görüş alışverişi.

ea / حق تعالى

  1. hak teala

  2. hak teâlâ

Anlamlar

  • Allah.
  • Yüce tanrı.

ea

  1. eşşükrü lillahi teala

  2. eşşükrü lillâhi teâlâ

Anlamlar

  • Şükür ve minnet yalnızca yüce olan allah'a aittir.

ea

  1. hakikati teavün

  2. hakikat-i teavün

Anlamlar

  • Yardımlaşma gerçeği.

ea

  1. hevesatı müteaffin

  2. hevesat-ı müteaffin

Anlamlar

  • Kokuşmuş arzular.

ea

  1. hülasai meal

  2. hülâsa-i meâl

Anlamlar

  • Açıklamanın özeti.

ea

  1. inşaallahü teala

  2. inşaallahü teâlâ

Anlamlar

  • Yüce allah'ın izniyle.

ea

  1. inşaallahu teala

  2. inşâallahu teâlâ

Anlamlar

  • Yüce allah'ın izniyle.

ea

  1. hudayı müteal

  2. hudâ-yı müteâl

Anlamlar

  • Büyüklükte eşi bulunmayan allah.

ea

  1. islamın şeairi

  2. islâmın şeâiri

Anlamlar

  • İslama sembol olmuş işler.

ea

  1. islami şeair

  2. islâmî şeâir

Anlamlar

  • İslama sembol olmuş işler.

ea

  1. ispatı müddea

  2. ispat-ı müddeâ

Anlamlar

  • İddia edilen şeyin ispatı.

ea

  1. katarat ve lemeatı hayat

  2. katarat ve lemeat-ı hayat

Anlamlar

  • Hayat damlaları ve parıltıları.

ea

  1. kelamı pürmeal

  2. kelâm-ı pür-meâl

Anlamlar

  • Geniş manalı söz.

ea

  1. kibri sanatmeal

  2. kibr-i san'at-meâl

Anlamlar

  • Sanat açısından büyüklük.

ea

  1. lemeatı icaziye

  2. lemeât-ı i'câziye

Anlamlar

  • Mucizelik parıltıları.

ea

  1. lemeatı müteferrika

  2. lemeât-ı müteferrika

Anlamlar

  • Çeşitli parıltılar.

ea

  1. lemeatı cemaliye

  2. lemeât-ı cemâliye

Anlamlar

  • Güzellik parıltıları.

ea

  1. lemeatı hikmet

  2. lemeât-ı hikmet

Anlamlar

  • Hikmet parıltıları.

ea

  1. lemeatı meşveret

  2. lemeât-ı meşveret

Anlamlar

  • Fikir alışverişi yapmanın parıltıları.

ea

  1. lemeatı rahmet

  2. lemeât-ı rahmet

Anlamlar

  • Rahmet parıltıları.

ea / لمعان

  1. lemean

  2. lemeân

Anlamlar

  • Parlama.
  • Parıldama.

ea

  1. lemean eden

  2. lemeân eden

Anlamlar

  • Parıldayan.
  • Işık saçan.

ea

  1. lemeatı tevhidiye

  2. lemeât-ı tevhidiye

Anlamlar

  • Allah'ın birliğini gösteren parıltılar.

ea

  1. lemeatı cemali esma

  2. lemeât-ı cemâl-i esmâ

Anlamlar

  • İsimlerin güzelliğinin parıltıları.

ea

  1. lemeatı kast

  2. lemeât-ı kast

Anlamlar

  • Hedefi gösteren parıltılar.

ea

  1. lemeatı bekaiye

  2. lemeât-ı bekaiye

Anlamlar

  • Sonsuzluğa ait parıltı.

ea

  1. lazımı eamm

  2. lâzım-ı eamm

Anlamlar

  • Birbirinden ayrılmayan iki şeyden ayrılmaya engel olan.

ea

  1. lemeatı hüsün ve cemal

  2. lemeât-ı hüsün ve cemâl

Anlamlar

  • Güzellik parıltıları.

ea

  1. lemeatı icaz

  2. lemeât-ı i'câz

Anlamlar

  • Mucizelik parıltıları.

ea

  1. lemeatı hayatiye

  2. lemeât-ı hayatiye

Anlamlar

  • Hayat ile igili parıltılar.

ea

  1. maanii müteaddid

  2. maâni-i müteaddid

Anlamlar

  • Birden fazla manalar.

ea

  1. mahbubu müstean

  2. mahbûb-u müsteân

Anlamlar

  • Kendisinden yardım istenen sevgili.

ea / معاصى

  1. measi

  2. meâsî

Anlamlar

  • Günahlar.
  • İsyanlar.

ea

  1. meayip

  2. meâyip

Anlamlar

  • Ayıplar.
  • Kusurlar.

ea

  1. meali gaybi

  2. meâl-i gaybî

Anlamlar

  • Gaybla ilgili mana verme.

ea

  1. meanii elfaz

  2. meâni-i elfaz

Anlamlar

  • Sözlerin manaları.
  • İfadelerin manaları.

ea

  1. meakis

  2. meâkis

Anlamlar

  • Aynalar.
  • Makesler.

ea

  1. measir

  2. meâsir

Anlamlar

  • İzler.
  • (me'sere.
  • Nişanlar.
  • Harika işler.
  • Unutulmaz olaylar.
  • Den) güzel eserler.

ea

  1. mebde ve mead

  2. mebde' ve meâd

Anlamlar

  • Dünya ve ahiret.
  • Gelinen ve gidilecek olan yer.

ea

  1. meabidi islamiye

  2. meabid-i islâmiye

Anlamlar

  • İslam mabetleri.

ea / معاد

  1. mead

  2. meâd

Anlamlar

  • Haşir.
  • Ahiret.
  • Dönüş yeri.
  • Dönülecek yer.
  • Varılacak yer.
  • (bak: akl-ı maad).
  • Ölümden sonraki yaratılış.

ea

  1. meadin

  2. meâdin

Anlamlar

  • Madenler.
  • Kaynaklar.
  • (bak: maadin).

ea

  1. mercii müteallik

  2. merci-i müteallik

Anlamlar

  • Harf-i cerrin bağlandığı fiil.

ea

  1. mesleki müteassife

  2. meslek-i müteassife

Anlamlar

  • Sapık yol.
  • Azgın meslek.
  • Sapık meslek.

ea

  1. mevcudatı müteavine

  2. mevcudat-ı müteâvine

Anlamlar

  • Birbiriyle yardımlaşan varlıklar.

ea

  1. müteakis

  2. müteâkis

Anlamlar

  • Zıt.
  • Birbirine zıd.
  • Birbirine ters.
  • Tersine dönmüş.

ea

  1. müteallikat

Anlamlar

  • Akraba.
  • Yakınlar.
  • İlgililer.
  • Akrabalar.
  • Alakalılar.
  • Yakın olanlar.
  • İlgili olanlar.
  • Müteallik olanlar.
  • Tamamlayan kelimeler.
  • Gr: bir cümlenin manasını açıklayan.

ea / متعند

  1. müteannid

Anlamlar

  • İnatçı.
  • Direnen.
  • İnad eden.
  • İnat eden.
  • Ayak direyen.

ea

  1. müstean

  2. müsteân

Anlamlar

  • (avn.
  • Allah.
  • Yardım istenen.
  • Kendisinden yardım istenen.
  • Kendisinden yardım istenen allah.
  • Dan) kendisinden yardım beklenen.

ea

  1. müteavine

Anlamlar

  • Birbirleriyle yardımlaşan.

ea

  1. mücevheratı mütenevvia ve müteaddide

  2. mücevherat-ı mütenevvia ve müteaddide

Anlamlar

  • Çeşit çeşit ve ve pek çok sayıda mücevherler.

ea

  1. müteahhir

Anlamlar

  • Sonraki.
  • Sonra gelen.
  • Sonradan gelen.

ea

  1. müteassif

Anlamlar

  • Sapkın.
  • Dolambaçlı.
  • Güvenli olmayan.
  • Doğru yoldan sapan.

ea

  1. müddea

  2. müddeâ

Anlamlar

  • Dava.
  • İddia edilen.
  • İddia olunan.
  • Dava olunan şey.
  • Asılsız iddia edilen.

ea

  1. müteaddiden

Anlamlar

  • Farklı farklı şekillerde.

ea

  1. müteahhir fen

Anlamlar

  • Sonra gelen bilim.

ea

  1. neam

  2. neâm

Anlamlar

  • At.
  • Evet.
  • Deve.
  • Olur.
  • "evet.
  • Sığır.
  • Pek iyi.
  • Olur" manasında cevap edatıdır.
  • Koyun gibi dört ayaklı hayvana da denir.
  • Aferin manalarında tasdik ve tahsin kelimesidir.

ea

  1. nebean eden

  2. nebeân eden

Anlamlar

  • Fışkıran.
  • Ortaya çıkan.

ea

  1. nebeanı rahmet

  2. nebeân-ı rahmet

Anlamlar

  • Rahmetin fışkırması.

ea

  1. müteaddi

  2. müteaddî

Anlamlar

  • Etken.
  • Geçişli.

ea

  1. müstetbeat

  2. müstetbeât

Anlamlar

  • Edb: söze.
  • Sözün yan manaları.
  • Söze tabi olan manalar.
  • Kelama tabi olan manalar.
  • Sözdeki telvihat ve telmihat.
  • Söz söylerken arasında işaretle anlatmalar.

ea

  1. müteakiben

  2. müteâkiben

Anlamlar

  • Peşi sıra.
  • –den sonra.
  • Daha sonra.
  • Hemen arkasından.

ea

  1. müteakip

Anlamlar

  • –den sonra.

ea

  1. nebean

  2. nebeân

Anlamlar

  • Akma.
  • Kaynama.
  • Fışkırmak.
  • Kaynayıp çıkma.
  • Pınar suyunun çıkışı.
  • Kaynayıp yerden çıkmak.

ea / متعصب

  1. müteassıb

Anlamlar

  • (asab.
  • Mutaassıb.
  • Aşırı taraftar.
  • Tavizsiz savunan.
  • Taassup gösteren.
  • Taraftarlık eden.
  • Dan) taassub eden.
  • Son derecede dinine ve milletine taraftarlık besleyen.

ea

  1. müstetbeatütterakib

  2. müstetbeâtü't-terâkib

Anlamlar

  • Kelimelerin çağrıştırdıkları manalar.

ea

  1. müteaccibane

  2. müteaccibâne

Anlamlar

  • Şaşırarak.
  • Şaşkın bir şekilde.
  • Şaşakalma suretiyle.
  • Taaccüb eder şekilde.

ea

  1. müteassıbane

Anlamlar

  • Körükörüne.
  • Taassup gösterircesine.

ea

  1. müteanika

Anlamlar

  • Birbirinin boynuna sarılmış.

ea

  1. müteazzir

Anlamlar

  • Zor.
  • Güç.
  • Özürlü.
  • Zararlı.
  • Özürlü olan.
  • Özürü bulunan.
  • Mümkün olmayan.
  • Yerine getirilmesi zor.
  • Meydana gelmesi zor olan.

ea

  1. muhtereat

Anlamlar

  • Yoktan yaratılanlar.

ea

  1. neticei müddeayat

  2. netice-i müddeayat

Anlamlar

  • İddiaların sonucu.

ea / مآخذ

  1. meahiz

  2. meâhiz

Anlamlar

  • Kaynaklar.
  • Me'hazlar.
  • Me'hazler.
  • Bir şeyin çıktığı veya alındığı yerler.

ea

  1. meali şerif

  2. meâl-i şerif

Anlamlar

  • Yüce mana.
  • Şerefli mana.

ea

  1. meani

  2. meânî

Anlamlar

  • Manalar.
  • Anlamlar.

ea

  1. neam, la

  2. neam, lâ

Anlamlar

  • Evet.
  • Hayır.

ea

  1. müteaddit

Anlamlar

  • Birçok.

ea

  1. realist

Anlamlar

  • Gerçekçi.
  • Fls: hakikatçı.
  • Realizm taraftarı.
  • Nefs-ül emre uygun düşünen.

ea

  1. radıyallahü teala anhüma

  2. radıyallahü teâlâ anhümâ

Anlamlar

  • Allah onlardan razı olsun.

ea

  1. rıdvanullahi teala aleyhim ecmain

  2. rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecmaîn

Anlamlar

  • Allah onların hepsinden razı olsun.

ea

  1. seceat

  2. seceât

Anlamlar

  • Cıvıltılar.
  • Ritimli sesler.
  • Kuşların çıkardıkları sesler.

ea

  1. saili müteannid

  2. sâil-i müteannid

Anlamlar

  • Israrla soru soran.
  • Zora sormak için soru soran.

ea

  1. sırrı teavün

  2. sırr-ı teâvün

Anlamlar

  • Yardımlaşma sırrı.

ea

  1. suveri muteaddide

  2. suver-i muteaddide

Anlamlar

  • Çeşitli şekiller.
  • Çeşitli suretler.

ea

  1. şeceat

  2. şeceât

Anlamlar

  • Cesaret.
  • Kahramanlık.

ea

  1. şeairi ahmediye

  2. şeâir-i ahmediye

Anlamlar

  • Peygamberin sembol olan sünnetleri.

ea

  1. şehadetmeab

  2. şehadet-meab

Anlamlar

  • Şahitlik alanı.

ea / تعارف

  1. tearüf

  2. teârüf

Anlamlar

  • Tanışma.
  • Bilinme.
  • Tanınma.
  • Tanışmak.
  • Birbirini bilme.
  • Herkesçe bilinme.
  • Birbirini tanıma.
  • Birbirini tanımak.
  • Birbirine tanış çıkmak.

ea

  1. teavün etmek

  2. teâvün etmek

Anlamlar

  • Yardımda bulunmak.

ea / تعاقب

  1. teakub

  2. teâkub

Anlamlar

  • Takip etme.
  • Teakub etmek.
  • Teakud etmek.
  • Peşinde olmak.
  • Birbirini izleme.
  • Arka arkaya gelme.
  • Birbirini izlemek.
  • Karşılıklı akitleşmek.
  • Birbiri ardınca olmak.
  • Bir nesneyi sonradan çoğaltmak.

ea

  1. tearuzan

  2. teâruzan

Anlamlar

  • Zıt olarak.
  • Zıtlaşarak.
  • Çelişiyor olarak.

ea

  1. tealii ahlak

  2. teâli-i ahlâk

Anlamlar

  • Yüksek ahlak.
  • Ahlak yüceliği.

ea

  1. tebean

Anlamlar

  • Uyarak.
  • Tabi olarak.
  • Bağlı olarak.

ea

  1. şeairi diniye

  2. şeâir-i diniye

Anlamlar

  • Dinin sembolleri.

ea

  1. teami

  2. teâmî

Anlamlar

  • Görmezden gelmek.
  • Görmez gibi görünmek.
  • Anlamaz gibi görünme.

ea

  1. şeceatı haydarane

  2. şeceat-ı haydarane

Anlamlar

  • Hz ali'ye yakışır cesaret.

ea

  1. teahhur

Anlamlar

  • Gecikme.
  • Gecikmek.
  • Geri kalma.
  • Geri kalmak.
  • Geciktirmek.
  • Sonraya kalma.

ea

  1. tasviri müddea

  2. tasvir-i müddeâ

Anlamlar

  • İddianın canlandırılması.

ea

  1. tariki müteassife

  2. tarik-i müteassife

Anlamlar

  • Doğru yoldan sapanların yolu.

ea

  1. teali etme

  2. teâlî etme

Anlamlar

  • Yücelme.
  • Yükselme.

ea

  1. tasdiki müddea

  2. tasdik-i müddeâ

Anlamlar

  • İddiayı onaylama.
  • İddiayı kabul etme.

ea

  1. teakubi

  2. teâkubî

Anlamlar

  • Takip etme.
  • Arka arkaya gelme.

ea / تعارض

  1. tearuz

  2. teâruz

Anlamlar

  • Zıtlık.
  • Çatışma.
  • Çelişme.
  • Muaraza.
  • Çelişmek.
  • Zıtlaşma.
  • Zıt düşme.
  • Tearuz etmek.
  • Mümanaat etmek.
  • Karşılıklı zıtlık.
  • İki kişi arasında zıddiyet.
  • İki kişi arasındaki zıddıyet karşıtlık.

ea

  1. teavünü islam

  2. teavün-ü islâm

Anlamlar

  • İslami yardımlaşma.

ea

  1. şeairi islamiyet

  2. şeair-i islâmiyet

Anlamlar

  • İslamın semboleri.

ea

  1. şeairi islam

  2. şeâir-i islâm

Anlamlar

  • İslamın sembolleri.

ea

  1. suveri müteaddidede

  2. suver-i müteaddidede

Anlamlar

  • Bir çok şekillerde.

ea / شعائر

  1. şeair

  2. şeâir

Anlamlar

  • Adetler.
  • İşaretler.
  • Semboller.
  • Hamdetmek.
  • Ezan okumak.
  • Allah'ı anmak.
  • İslami alametler.
  • İslam işaretleri.
  • İslami kıyafet gibi.
  • İslamiyet alametleri.
  • İslamlara ait kaideler.
  • Bunlara şeair-i islamiye denir.
  • Umumun hissedar olduğu işlerdir.
  • Bütün müslümanlarla alakalı mes'eleler ve alametler.

ea

  1. şeairi islamiye

  2. şeâir-i islâmiye

Anlamlar

  • İslamın sembolleri.

ea

  1. teanuk

  2. teânuk

Anlamlar

  • Sarılma.
  • Kucaklaşma.
  • Birbirine sarılma.
  • Birbirinin boynuna sarılma.

ea

  1. teanüd

Anlamlar

  • İnatlaşma.
  • Kutuplaşma.

ea

  1. teavünü umumi

  2. teavün-ü umumî

Anlamlar

  • Genel yardımlaşma.

ea

  1. tearüfü amme

  2. tearüf-ü âmme

Anlamlar

  • Halkın idrak seviyesi.

ea

  1. tebea

Anlamlar

  • Uyanlar.
  • Tabi olanlar.
  • Bir devletin hükmünde bulunan (türkiye devletinin tebaası gibi).

ea

  1. ilmi meani

  2. ilm-i meânî

Anlamlar

  • Belagat.
  • Meani ilmi.

ea

  1. kebirulmüteal

  2. kebîru'l-müteâl

Anlamlar

  • Açık ve gizli her şeyi bilen.
  • Büyük ve yüce olan allah teala.

ea

  1. müteallak

Anlamlar

  • Bağlanılan yer.
  • Bağlandığı kelime.
  • Taalluk edilen yer.
  • Harfi cerin dayandığı.

ea

  1. ulumu mütearif

  2. ulûm-u müteârif

Anlamlar

  • Herkesin bildiği ilimler.

ea / اعاظم

  1. eazım

  2. eâzım

Anlamlar

  • Büyükler.
  • Ulu kişiler.
  • Büyük adamlar.
  • İleri gelenler.
  • İleri gelen büyükler.

ea

  1. tenviri müddea

  2. tenvir-i müddeâ

Anlamlar

  • İddianın aydınlatılması.

ea

  1. ulemai müteahhirin

  2. ulemâ-i müteahhirîn

Anlamlar

  • İmam-ı gazali sonrası alimler.

ea

  1. mücameat

Anlamlar

  • Cima etmek.
  • Cinsi münasebette bulunmak.
  • Karşılıklı iyi ilişkiler kurmak.

ea

  1. usulü müteaddide

  2. usul-ü müteaddide

Anlamlar

  • Çeşitli yöntemler.

ea

  1. velvelealud

  2. velvele-âlûd

Anlamlar

  • Gürültü patırtı içinde kalmış.

ea

  1. vekayii risaletmeabiye

  2. vekâyi-i risalet-meâbiye

Anlamlar

  • Peygamberliğine ait hadiseler.

ea

  1. müteaddi

Anlamlar

  • (udvan.
  • Sataşan.
  • Saldıran.
  • Zulmeden.
  • (anlatmak.
  • Geçişli fiil.
  • Düşündürmek gibi).
  • Gr: lazım fiilinin mukabili.
  • Dan) başkasının hakkına tecavüz eden.
  • Fiil eseri failden mef'ul denilen diğer bir isme geçerse o halde fiil müteaddi olur.

ea

  1. müteahhirin

  2. müteahhirîn

Anlamlar

  • ).
  • Yetişenler.
  • Sonrakiler.
  • Sonradan gelenler.
  • Son devir alimleri.
  • (büyük allameler hakkında söylenir.
  • Son zamanlarda gelenler ve yetişenler.

ea / تعامل

  1. teamül

  2. teâmül

Anlamlar

  • İş.
  • Usul.
  • Tepki.
  • Muamele.
  • Tepkime.
  • Reaksiyon.
  • Olagelen iş.
  • Alışılmış biçim.
  • Alışılagelmiş uygulama.
  • Birbiriyle alıp vermek.
  • Yapılagelen muamele ve münasebet.
  • Bir yerde insanlar arasında olağan muamele.

ea

  1. mebde ve mead

Anlamlar

  • Dünya ve ahiret.
  • Başlangıç ve dönüş.
  • Ruhun dünyaya gelişi ve dönüşü.

ea / عكس مدعا

  1. aksi müddea

  2. aks-i müddeâ

Anlamlar

  • Çatışkı.

ea / اعز

  1. eazz

Anlamlar

  • Galip.
  • Azizler.
  • Daha aziz.
  • En şerefli.
  • Çok değerli.
  • Daha şerefli.

ea / آن به آن

  1. anbean

Anlamlar

  • Her an.
  • Gitgide.
  • Gittikçe.

ea / دعاوی

  1. deavi

  2. deâvî

Anlamlar

  • Davalar.

ea / خدشه آور

  1. hadşeaver

  2. hadşeâver

Anlamlar

  • Ürküntü verici.

ea / حشمت مآب

  1. haşmetmeab

Anlamlar

  • Haşmetli.
  • Görkemli.
  • Haşmet sahibi manalarına gelir ve eskiden padişahlara karşı hürmet bildirmek için kullanılırdı.

ea / مآب

  1. meab

  2. meâb

Anlamlar

  • Ayıp.
  • Melce'.
  • Sığınak.
  • Ayıp yeri.
  • Dönüş yeri.
  • Sığınma yeri.
  • Dönülecek yer.
  • Sığınılacak yer.

ea / لئالى

  1. leali

  2. leâli

Anlamlar

  • İnciler.
  • Lü'lüler.

ea / متعاقب

  1. müteakib

  2. müteâkib

Anlamlar

  • İzleyen.
  • Ardından.
  • Takip eden.
  • (bak: müteakıb).

ea / اعاجب

  1. eacib

  2. eâcîb

Anlamlar

  • Şaşılası şeyler.

ea / متعمم

  1. müteammim

Anlamlar

  • (umum.
  • Yaygın.
  • Yayılmış.
  • Dan) yaygın.

ea / متعارفه

  1. mütearife

  2. müteârife

Anlamlar

  • Meşhur.
  • Tanınmış.
  • Açıkça bilinen.
  • Herkesin bildiği.
  • Doğruluğu aşikar.
  • Man: isbatı icab etmeyen söz.
  • Kanıtlanmak gerektirmeyecek kadar açık.

ea / متعهد

  1. müteahhid

Anlamlar

  • Üstlenen.
  • Taahhüt eden.
  • Taahhüd eden.
  • İşi üzerine alan.
  • Bir işi üzerine alan.

ea / معارج

  1. mearic

  2. meâric

Anlamlar

  • Mi'raclar.
  • Merdivenler.
  • Çıkılacak yerler.

ea / متعلم

  1. müteallim

Anlamlar

  • (ilm.
  • Talebe.
  • Öğrenci.
  • Öğrenen.
  • Den) taallüm eden.
  • İlim ve bilgi edinen.

ea / معایب

  1. meayib

  2. meâyib

Anlamlar

  • Ayıplar.
  • Ayıblar.
  • Lekeler.
  • Kusurlar.

ea / كنایه آميز

  1. kinayeamiz

  2. kinâyeâmîz

Anlamlar

  • Kinayeli.

ea / رعایا

  1. reaya

  2. reâyâ

Anlamlar

  • Halk.
  • Bütün halk.
  • İdare edilenler.
  • Hristiyan tebaa.
  • Bir kimsenin emri altında bulunanlar.
  • Bir hükümdar idaresi altında bulunan halk.

ea / تبعا

  1. tebean

  2. tebe'an

Anlamlar

  • Uyarak.

ea / تعيب

  1. teayyüb

  2. te'ayyüb

Anlamlar

  • Ayıplama.

ea

  1. anfeanen

Anlamlar

  • Gitgide.
  • Zamanla.

ea / تعاملات

  1. teamülat

  2. teâmülât

Anlamlar

  • Alışılagelmiş uygulamalar.

ea

  1. hayyealelfelah

  2. hayyealelfelâh

Anlamlar

  • Tam bir kurtuluşa gelin!.

ea

  1. mümanea

  2. mümânea

Anlamlar

  • Karşılıklı engelleme.

ea

  1. measi

  2. meâsi

Anlamlar

  • İsyanlar.
  • Günahlar.
  • (bak: maasi).

ea

  1. realizm

Anlamlar

  • Fikri.
  • Gerçekçilik felsefesi.
  • Umumi fikirleri birer hakikat sayan felsefi görüş.
  • Hadiseleri olduğu gibi anlatma ve gösterme gayesi güden san'at çığırı.

ea / شوكت مآب

  1. şevketmeab

  2. şevketmeâb

Anlamlar

  • Yüce padişah.

ea / تعری

  1. tearri

  2. tearrî

Anlamlar

  • Arınma.
  • Çıplaklaşma.

ea / شفعا

  1. şüfea

  2. şüfeâ

Anlamlar

  • Şefaatçılar.

ea / تبعه

  1. tebea

  2. tebe'a

Anlamlar

  • Tebalar.
  • Uyruklar.

ea / تعادل

  1. teadül

  2. teâdül

Anlamlar

  • (adl.
  • Denklik.
  • Eşitlik.
  • Beraberlik.
  • Den) birbirine denk gelme.

ea / تعاطى

  1. teati

  2. teâtî

Anlamlar

  • Teati edilmek.
  • Birbirine verme.
  • Birbirine verilmek.

ea

  1. ideal

  2. ideâl

Anlamlar

  • Gaye.
  • Ülkü.
  • Emel.
  • Hayali.
  • Mefkure.
  • Tasavvuri.
  • Fevkalade.
  • Fikre ve düşünceye ait.
  • Mükemmel kimse veya şey.
  • Hayalde tasavvur edilen kemal.

ea

  1. müteavin

Anlamlar

  • (avn.
  • Yardımlaşan.
  • Dan) yardımlaşan.
  • Birbirine yardım eden.

ea

  1. realite

Anlamlar

  • Gerçek.
  • Olduğunun tıpkısı.
  • Gerçekten olan şey.
  • Gözümüzle gördüğümüz gibi.

ea

  1. teala

  2. teâlâ

Anlamlar

  • Namı büyük.

ea

  1. faziletmeab

  2. fazîletmeab

Anlamlar

  • Üstün nitelikleri olan.

ea

  1. müteanik

Anlamlar

  • Birinin boynuna sarılan.
  • Birbirinin boynuna sarılmış durumda olan.

ea

  1. müteaccib

Anlamlar

  • Şaşan.
  • Şaşakalan.
  • Şaşıp kalan.
  • Taaccüb eden.

ea

  1. müsemmeat

  2. müsemmeât

Anlamlar

  • İsimlendirilenler.

ea

  1. müteaccibane

Anlamlar

  • Şaşıp kalırcasına.

ea

  1. müteafir

Anlamlar

  • Birbirinden nefret eden.

ea

  1. müteassife

Anlamlar

  • Hak yoldan sapan.

ea

  1. tearrüf

Anlamlar

  • Araştırarak öğrenme.
  • Bir şeyi araştırarak öğrenme.

ea

  1. müteassir

Anlamlar

  • Zor.
  • Güç.
  • Çetin.
  • Güçleşen.

ea

  1. teati

  2. teâti

Anlamlar

  • Alıp verme.
  • Karşılıklı alıp vermek.
  • Bir şeye el uzatıp almak.
  • Hakkı olmayan şeye el uzatmak.
  • Fık: pazarlıksız ve konuşmadan fiilen vaki olan mal alış verişi.

ea

  1. celenfea

Anlamlar

  • Şişman karınlı büyük deve.

ea

  1. anbean

  2. an-be-an

Anlamlar

  • Gittikçe.
  • Yavaş yavaş.
  • Zaman ilerledikçe.

ea

  1. bürzea

Anlamlar

  • Teğelti de derler.
  • Eyer altına koyarlar.
  • Yuna dedikleri keçe ki.

ea

  1. bimeal

  2. bî-meal

Anlamlar

  • Manasız.
  • Hükümsüz.
  • Saçmasapan söz.

ea

  1. cumeat

Anlamlar

  • Cum'alar.
  • Perşembeden sonra gelen günler.

ea

  1. cezea

Anlamlar

  • Beş yaşına girmiş deve.
  • İki yaşına girmiş koyun.
  • Üç yaşına girmiş sığır ve at.

ea

  1. cerea

Anlamlar

  • Ot bitmeyen kumlu yer.

ea

  1. deavi

Anlamlar

  • Davalar.
  • Mes'eleler.

ea

  1. deaim

Anlamlar

  • Direkler.
  • Destekler.
  • Payandalar.

ea

  1. eacib

  2. eâcib

Anlamlar

  • Şaşılacak şeyler.
  • Çok tuhaf ve acaib.

ea

  1. divanı deavi nezareti

  2. divan-ı deâvî nezareti

Anlamlar

  • Çavuşbaşılığın kaldırıldığı 1836 (hi: 1252) tarihinde bunun yerine kurulan daire.
  • Fakat 1870 (hi: 1287) tarihinde adliye nezareti'nin teşekkülü üzerine kaldırılmıştır.

ea

  1. eadi

Anlamlar

  • Hasımlar.
  • Düşmanlar.

ea

  1. easir

Anlamlar

  • Kasırgalar.
  • Şiddetli fırtınalar.

ea

  1. eazımı esma

  2. eâzım-ı esmâ

Anlamlar

  • İsimlerin en büyükleri.
  • İçinde çok isimlerin manası bulunan.
  • Cenab-ı hakk'a mahsus isimlerin en mühim ve büyükleri.

ea

  1. eacibi dehr

  2. eâcib-i dehr

Anlamlar

  • Şeyleri.
  • Dünyanın ve zamanın çok şaşılacak yerleri.

ea

  1. eali

Anlamlar

  • İyiler.
  • İtibarı ve şerefi yüksek zatlar.
  • Günahtan sakınan temiz ve salih amel sahibi kimseler.

ea

  1. eazzi ahibba

  2. eazz-i ahibbâ

Anlamlar

  • Dostların en azizi.

ea

  1. earib

Anlamlar

  • Çölde yaşayan.
  • Göçebe arablar.

ea

  1. earr

Anlamlar

  • Hörgücü küçük deve.

ea

  1. devletmeab

  2. devlet-meab

Anlamlar

  • Hükümdar.
  • Devletin saadet ve ihtişamının sığınacağı yer.

ea

  1. eacim

Anlamlar

  • İranlılar.
  • Yabancılar.
  • Arap olmayanlar.

ea

  1. eazımı üdeba

  2. eâzım-ı üdebâ

Anlamlar

  • Ediplerin.
  • Edebiyatçıların en büyükleri.

ea

  1. eariz

Anlamlar

  • Aruzlar.
  • Şiir vezinlerinden bahseden ses kalıpları.
  • Şiirde beytin birinci mısraının son kısımları.

ea

  1. eazımı millet

  2. eâzım-ı millet

Anlamlar

  • Millet büyükleri.

ea

  1. erikeara

  2. erike-ârâ

Anlamlar

  • ).
  • Süsleyen (padişah.
  • Tahtı güzelleştiren.

ea

  1. fenni meani

  2. fenn-i meânî

Anlamlar

  • Edebiyatın bir şubesi.
  • Güzel söz söylemeyi ve güzel yazmayı öğreten.

ea

  1. fitneamiz

  2. fitne-âmiz

Anlamlar

  • Fitne çıkaran.
  • Fesat karıştıran.

ea

  1. hadşeaver

  2. hadşe-aver

Anlamlar

  • Rahatsızlık veren.
  • İnsanı sıkıntıya koyan.

ea

  1. feame

Anlamlar

  • Dolu olmak.

ea

  1. hayyealelfelah

  2. hayye-alel-felah

Anlamlar

  • Felaha gelin.
  • Ebedi selamete.
  • Allah huzuruna gel.
  • Toplanın hayır ve ni'metlere.
  • Refah ve itmi'nana mucib olacak namaza yetiş.

ea

  1. heyrea

Anlamlar

  • Çoban düdüğü.
  • Meyyitin kabrine toprak dökmek.

ea

  1. hicranmeal

  2. hicran-meal

Anlamlar

  • Hicran anlatan.
  • Hicran bildiren.

ea

  1. hukuku teamüliyye

  2. hukuk-u teamüliyye

Anlamlar

  • Memleketin ahlakını ve adatını bildiren örf manasında kullanılır.

ea

  1. hücceti müteaddiye

  2. hüccet-i müteaddiye

Anlamlar

  • Taraflara münhasır olmayıp başkalarını da alakalandıran delil.

ea

  1. hükea

Anlamlar

  • Ahmak kimse.

ea

  1. idealist

Anlamlar

  • İdeal ve mefkure sahibi.
  • İdealizm felsefesine bağlı kimse.

ea

  1. idealizm

Anlamlar

  • Bilgide temel olarak düşünceyi alan ve eşyanın müstakil mevcudiyetlerini inkar edip fikren mevcudiyetlerini kabul eden yanlış bir felsefe doktrini.

ea

  1. ismetmeab

  2. ismetmeâb

Anlamlar

  • İsmetlü.
  • Günahsız.
  • Haramdan ve namusa dokunur hallerden çekinen.

ea

  1. jean

Anlamlar

  • Dev.
  • Gayet büyük.
  • Dev cüsseli.

ea

  1. kafzea

Anlamlar

  • Başın çevre yanlarının saçı.

ea

  1. kakea

  2. ka'kea

Anlamlar

  • Men'etmek.
  • Hapsetmek.
  • Engel olmak.

ea

  1. kamea

Anlamlar

  • Büyük gök sinek.
  • Gözün kirpikleri diplerinde çıkan sivilceler.

ea

  1. katili müteammid

  2. katil-i müteammid

Anlamlar

  • Her ne sebeple olursa olsun.
  • Birini öldürmeyi evvelce zihninde tasavvur ederek öldüren kimse.

ea

  1. katea

Anlamlar

  • Güve.
  • Ağaç kurdu.

ea

  1. lemeatı şems

  2. lemeat-ı şems

Anlamlar

  • Güneşin parıltıları.

ea

  1. lemeatı icaziye

  2. lemeat-ı i'caziye

Anlamlar

  • İ'caz.
  • İ'caza dair lem'alar.
  • İnsanları aciz bırakma.
  • Hayrete düşürme parıltıları.

ea

  1. lealifeşan

  2. leali-feşan

Anlamlar

  • İnciler saçan.

ea

  1. lealle

Anlamlar

  • (bak: laalle-inne).

ea

  1. la ve neam

  2. lâ ve neam

Anlamlar

  • ).
  • (daha çok.
  • Hayır ve evet.
  • Hiçbir fikir beyan edilmediği zamanlar kullanılır.

ea

  1. leal

Anlamlar

  • İnci.

ea

  1. lemeatı müteferrika

  2. lemeât-ı müteferrikâ

Anlamlar

  • Muhtelif.
  • Parça parça olan parlayışlar.

ea

  1. leamet

Anlamlar

  • Adilik.
  • Zillet.
  • Denaet.
  • Alçaklık.
  • Aşağılık.

ea

  1. leveat

Anlamlar

  • Yürekten gelen acılar.
  • Sevgiden ve mecazi aşktan gelen iç yanıklıkları.

ea

  1. mamean

  2. ma'mean

Anlamlar

  • Çok fazla sıcaklık.

ea

  1. masnea

Anlamlar

  • İçine yağmur suyu toplanan büyük havuz.

ea

  1. mateahhar

Anlamlar

  • Sonradan gelen.
  • (ma-teahhar) sonra gelen.

ea

  1. mean

  2. meân

Anlamlar

  • Mekan.
  • Menzil.

ea

  1. mealperver

Anlamlar

  • Manalı.
  • Mana anlatan.

ea

  1. mearic suresi

Anlamlar

  • Kur'an-ı kerim'in 70.
  • Suresi olup seele veya mevaki suresi de denir ve mekkidir.

ea

  1. meazir

Anlamlar

  • Özürler.
  • Perdeler.
  • Hicablar.
  • Peştemallar.

ea

  1. mealim

Anlamlar

  • (bak: maalim).

ea

  1. meadib

Anlamlar

  • Ziyafetler.

ea

  1. meass

Anlamlar

  • İsteme yeri.
  • Çok cür'etli.
  • Talep mevzii.
  • Hiç çekinmeyen.

ea

  1. meakil

Anlamlar

  • Erzak.
  • Yemekler.
  • Yenilecek şeyler.

ea

  1. meariz

  2. meâriz

Anlamlar

  • (bak: maarız).

ea

  1. measiri bergüzide

  2. measir-i bergüzide

Anlamlar

  • İzler.
  • Nişanlar.
  • Seçme güzel eserler.

ea

  1. mear

Anlamlar

  • Arlanacak.
  • Utandıracak şey.
  • Saç ve sakalın dökülmesi.

ea

  1. meazin

Anlamlar

  • Ezan okunan yerler.

ea

  1. measim

Anlamlar

  • Günahlar.
  • Günah işlenecek yerler.

ea

  1. meali

  2. meâlî

Anlamlar

  • (bak: maali).
  • Kısaca manasına ait.

ea

  1. meann

Anlamlar

  • Enli.
  • Geniş.
  • Hatip.
  • Şişman gövdeli kimse.

ea

  1. meabid

Anlamlar

  • (bak: maabid).

ea

  1. mealen

  2. meâlen

Anlamlar

  • Manaya göre.
  • Manaca aynısı olmadan eksiği ile anlaşılan neticesi.

ea

  1. mearre

Anlamlar

  • Elem.
  • Dert.
  • Diyet.
  • Günah.
  • Keffaret.
  • Meşakkat.

ea

  1. meaz

Anlamlar

  • (bak: maaz).

ea

  1. meazif

Anlamlar

  • Sazlar.
  • Çalgılar.
  • Saz aletleri.

ea

  1. mearib

Anlamlar

  • Hacetler.
  • İstekler.
  • İhtiyaçlar.
  • Lüzumlu ve istenen şeyler.

ea

  1. meazib

Anlamlar

  • Oluklar.
  • Su yolları.

ea

  1. melkean

Anlamlar

  • Kötü.
  • Yaramaz kimse.

ea

  1. menea

Anlamlar

  • Maniler.
  • Özürler.
  • Engeller.
  • Mani olanlar.
  • Engel olanlar.
  • Geri bırakanlar.
  • Kuvvet ve cemaat.

ea

  1. mensea

Anlamlar

  • Otu tez biten yer.

ea

  1. mernea

Anlamlar

  • Ucuzluk.

ea

  1. midea

Anlamlar

  • (bak: mida').

ea

  1. mizdea

Anlamlar

  • Yüz yastığı.

ea

  1. muhadea

Anlamlar

  • Aldatmak.
  • Hilecilik.
  • Oyun etmek.

ea

  1. musanea

Anlamlar

  • Rüşvet.
  • İyilik etmek.

ea

  1. musarea

Anlamlar

  • Güreşçilik.

ea

  1. muzacea

Anlamlar

  • Bir yerde beraber yatmak.

ea

  1. müddea bih

  2. müddeâ bih

Anlamlar

  • Davacının dava ettiği.
  • Davaya sebeb olan şey.

ea

  1. mübhemül meal

  2. mübhem-ül meâl

Anlamlar

  • Manası ve meali anlaşılmayan.

ea

  1. müddea aleyh

  2. müddeâ aleyh

Anlamlar

  • Aleyhinde dava açılan.

ea

  1. mücadea

Anlamlar

  • Düşman olmak.
  • Husumet etmek.

ea

  1. müdeas

  2. müde'as

Anlamlar

  • Sıcak kül döküp üstünde et pişirilen yer.
  • Kırda arabların ekmek pişirdikleri tennur.

ea

  1. müddeayat

Anlamlar

  • İddialar.
  • İddia olunan şeyler.

ea

  1. müfeat

  2. müfe'at

Anlamlar

  • Yılan suretinde olan alamet.

ea

  1. müjdeaver

  2. müjde-âver

Anlamlar

  • Müjde getiren.

ea

  1. mümanea

  2. mümâneâ

Anlamlar

  • Karşılıklı menetme.
  • Ruhsat vermeyip önleme.

ea

  1. münadea

Anlamlar

  • Kucaklaşmak.
  • Süngü ile birbirine hücum etmek.

ea

  1. münşeat

Anlamlar

  • Mektublar.
  • Nesir yazılar.
  • Kaleme alınmış şeyler.

ea

  1. mürea

Anlamlar

  • Turaca benzer bir kuşun adı.

ea

  1. müsabea

Anlamlar

  • Yırtıcı hayvanların yeri.

ea

  1. müteabbis

Anlamlar

  • Yüzünü ekşiten.

ea

  1. müteaccilin

  2. müteaccilîn

Anlamlar

  • Aceleciler.
  • Acele edenler.

ea

  1. müteaffifane

  2. müteaffifâne

Anlamlar

  • Şerefle.
  • İffetlilikle.
  • Namuslulukla.

ea

  1. müteakıb

Anlamlar

  • Sıra ile.
  • Birbiri arkasından gelen.

ea

  1. müteakıdeyn

Anlamlar

  • Alıcı ile satıcı.

ea

  1. müteakkıd

Anlamlar

  • (akd.
  • Karışık olan.
  • Dan) düğümlenen.

ea

  1. müteannidane

  2. müteannidâne

Anlamlar

  • İnadçılıkla.
  • İnad ederek.

ea

  1. müteaşşık

Anlamlar

  • Aşık olan.
  • Çok seven.
  • Taaşşuk eden.

ea

  1. müteavvic

Anlamlar

  • Eğri.
  • Çarpık.
  • Eğilmiş.
  • Çarpılmış.

ea

  1. müteaccil

Anlamlar

  • (acele.
  • Aceleci.
  • Den) acele eden.

ea

  1. müteami

  2. müteamî

Anlamlar

  • (ama.
  • Dan) görmemezlikten gelen.

ea

  1. müteazid

Anlamlar

  • (adad.
  • Kol veren.
  • Dan) kol kola tutunan.
  • Birbirine yardım eden.

ea

  1. müteazzımane

  2. müteazzımâne

Anlamlar

  • (azamet.
  • Den) benlik.
  • Büyüklük taslıyarak.

ea

  1. müteazziz

Anlamlar

  • İzzet.
  • Kuvvet.
  • Taazzüz eden.
  • Kudret kazanan.

ea

  1. müteabbid

Anlamlar

  • Kulluk eden.
  • İbadet eden.
  • Taabbüd eden.

ea

  1. müteakkıl

Anlamlar

  • Biraz düşünerek anlayan.

ea

  1. müteakkis

Anlamlar

  • (aks.
  • Ma'kus olan.
  • Den) tersine dönen.

ea

  1. müteallimane

  2. müteallimâne

Anlamlar

  • (ilm.
  • Taalüm ederek.
  • İlim öğrenerek.
  • Den) bilgi edinerek.

ea

  1. müteammid

Anlamlar

  • Kasteden.
  • Kasden yapan.
  • Tasarlıyarak yapan.

ea

  1. müteaşir

Anlamlar

  • Muaşeret eden.
  • Birbiriyle iyi geçinen.

ea

  1. müteati

Anlamlar

  • Birbirine veren.

ea

  1. müteattıfane

  2. müteattıfâne

Anlamlar

  • Esirgeyerek.
  • Bağışlayarak.
  • Şefkat göstererek.

ea

  1. müteaffifin

  2. müteaffifîn

Anlamlar

  • İffetli.
  • Müteaffifler.
  • Namuslu ve şerefli kimseler.

ea

  1. müteammidin

  2. müteammidîn

Anlamlar

  • (amd.
  • Den) bilerek ve tasarlıyarak yapanlar.

ea

  1. müteannit

Anlamlar

  • Yanlış arayan.
  • Başkalarının yanlışını bulmak için uğraşan.

ea

  1. mütearrık

Anlamlar

  • Terleyen.
  • Taarruk eden.

ea

  1. mütearrız

Anlamlar

  • (arz.
  • Sataşan.
  • Saldıran.
  • Taarruz eden.
  • Hududuna geçen.
  • Dan) başkasının hakkına tecavüz eden.

ea

  1. mütearri

Anlamlar

  • (uryet.
  • Çıplak.
  • Soyunan.
  • Taarri eden.
  • Den) bir şeyden alakasını kesen.

ea

  1. müteayyin

Anlamlar

  • (ayn.
  • Belli.
  • Taayyün eden.
  • İleri gelen kimse.
  • Eşraftan olan kişi.
  • Dan) karar verilmiş.
  • Aşikar ve meydanda olan.

ea

  1. müteazzibin

  2. müteazzibîn

Anlamlar

  • Evlenmeyenler.
  • Bekar kimseler.

ea

  1. müteabbisane

  2. müteabbisâne

Anlamlar

  • Yüzünü ekşiterek.

ea

  1. müteadil

Anlamlar

  • Teadül eden.
  • Birbirine denk ve eşit gelen.

ea

  1. müteakkılin

  2. müteakkılîn

Anlamlar

  • Anlayanlar.
  • Taakkul edenler.

ea

  1. müteammik

Anlamlar

  • (umk.
  • Derinleşen.
  • Dan) derine giden.

ea

  1. müteannitane

  2. müteannitâne

Anlamlar

  • Yanlış arayana.
  • Yanlışlıklar çıkarmaya uğraşana yakışır surette.

ea

  1. müteaffif

Anlamlar

  • İffetli.
  • Şerefli.
  • Namuslu.

ea

  1. müteakıben

Anlamlar

  • Sonra.
  • Peşinden.
  • Ardı sıra.
  • Arka arkaya.

ea

  1. müteannidin

Anlamlar

  • Direnenler.
  • İnad edenler.
  • İnatçılık yapanlar.

ea

  1. mütearif

Anlamlar

  • (örf.
  • Meşhur.
  • Bilinir.
  • Tanışan.
  • Den) bilinen.
  • Birbirine tanıyan.

ea

  1. mütearric

Anlamlar

  • Bir yana eğilen.
  • Bir tarafa meyleden.

ea

  1. müteallil

Anlamlar

  • Bahane ve özür ile vakit geçiren.

ea

  1. müteattıs

Anlamlar

  • Aksıran.

ea

  1. müteayyinan

  2. müteayyinân

Anlamlar

  • (ayn.
  • Taayyün edenler.
  • Karar verilmişler.
  • İleri gelen kimseler.
  • Dan) eşraftan olanlar.
  • Belli ve meydanda olanlar.

ea

  1. müteazzi

Anlamlar

  • (uzv.
  • Organlaşmış.
  • Dan) uzuvlaşmış.
  • Uzuv haline gelmiş.

ea

  1. müteaccilane

  2. müteaccilâne

Anlamlar

  • Acelecilikle.
  • Acele ederek.

ea

  1. müteadid

Anlamlar

  • Omuz omuza veren.
  • Birbirine kuvvet veren.

ea

  1. mütearef

Anlamlar

  • (örf.
  • Ünlü.
  • Meşhur.
  • Den) herkesin bildiği.

ea

  1. müteabbidin

  2. müteabbidîn

Anlamlar

  • İbadet edenler.
  • Kulluk edenler.
  • Taabbüd edenler.

ea

  1. müteadi

Anlamlar

  • (adv.
  • Adavet eden.
  • Dan) düşmanlık eden.

ea

  1. müteahhidin

  2. müteahhidîn

Anlamlar

  • (ahd.
  • Dan) taahhüd edenler.
  • İşi üzerine alan kimseler.

ea

  1. müteallimin

  2. müteallimîn

Anlamlar

  • İlm.
  • Talebeler.
  • İlim öğrenenler.
  • Den) bilgi edinenler.

ea

  1. mütearrif

Anlamlar

  • İrfan sahibi.
  • Bir şeyi araştırarak bilen.

ea

  1. müteasir

Anlamlar

  • (usr.
  • Zorlaşan.
  • Teasür eden.
  • Dan) güçleşen.

ea

  1. müteayyiş

Anlamlar

  • (ayş.
  • Taayyüş eden.
  • Dan) yiyip içen.

ea

  1. müteabbisin

  2. müteabbisîn

Anlamlar

  • Taabbüs edenler.
  • Yüzünü ekşitenler.

ea

  1. müteallin

Anlamlar

  • Aşikar.
  • Aleni ve meydanda olan.

ea

  1. müteamiyane

  2. müteamiyâne

Anlamlar

  • Görmemezlikten gelerek.

ea

  1. mütearız

Anlamlar

  • Birbirine zıt ve muhalif olan.

ea

  1. mütearris

Anlamlar

  • Karısına sevgisini bildiren.

ea

  1. müteazzib

Anlamlar

  • Evlenmeyen.
  • Bekar kalan.

ea

  1. müstetbeatüt terakib

  2. müstetbeat-üt terakib

Anlamlar

  • İşaretli manalar.
  • Sözdeki birbirine bağlı.

ea

  1. mütearribe

Anlamlar

  • (arab.
  • Dan) aslında arap olmayıp sonradan araplaşmış kimse.

ea

  1. müteatıf

Anlamlar

  • (atf.
  • Birbirini seven.
  • Dan) kendisine atfolunan.

ea

  1. müteammi

Anlamlar

  • (ama.
  • Ama olan.
  • Dan) kör olan.

ea

  1. müteanni

Anlamlar

  • Zahmet çeken.
  • Zahmetli ve zor olan bir işi üzerine alan.

ea

  1. müteavvız

Anlamlar

  • (ıvaz.
  • Dan) bedel alan.

ea

  1. müteazzım

Anlamlar

  • (azamet.
  • Mütekebbir.
  • Den) taazzum eden.
  • Büyüklük taslıyan.

ea

  1. müteali

Anlamlar

  • (ulüvv.
  • Yükselen.
  • Den) yüksek olan.
  • İlim hududunu aşan.
  • Fls: tecrübe ile elde edilen.

ea

  1. müteavviz

Anlamlar

  • C.
  • ) sığınan.
  • Allah'a (c.
  • İstiaze eden.

ea

  1. mütealim

Anlamlar

  • Ma'lum.
  • Taalüm eden.
  • Herkesçe bilinen.

ea

  1. müteammidane

  2. müteammidâne

Anlamlar

  • (amd.
  • Kasden.
  • Bilerek.
  • Den) tasarlıyarak.

ea

  1. müteazım

Anlamlar

  • Taazum eden.
  • Gözde büyüyen.
  • Göze büyük görünen.

ea

  1. müşeyyea

Anlamlar

  • Koyun sürüsünün ardına uyan koyun.
  • Bir şeyin ardından bağırıp çağıran kadın.

ea

  1. müteakıd

Anlamlar

  • (akd.
  • Dan) anlaşma yapan iki kişiden her biri.

ea

  1. müteanniyane

Anlamlar

  • Zahmetle.
  • Sıkıntılı ve zahmet çekerek.

ea

  1. müteattıf

Anlamlar

  • (atf.
  • Esirgeyen.
  • Bağışlayan.
  • Dan) şefkat eden.

ea

  1. müteattır

Anlamlar

  • Güzel kokular sürünmüş.
  • Gökçek kokularla kokulanmış.

ea

  1. müteattış

Anlamlar

  • Susamış.

ea

  1. müteavvid

Anlamlar

  • Alışılmış.
  • Adet edinen.

ea

  1. müteavvik

Anlamlar

  • Geciken.
  • Eğlenen.
  • Oyalanan.

ea

  1. müteazzil

Anlamlar

  • (azl.
  • Den) azledilip işinden çıkarılmış.

ea

  1. müvazea

Anlamlar

  • Danışmak.
  • Paylaşmak.
  • Uygun olmak.
  • Tevzi edişmek.
  • Muvafakat etmek.
  • İstişarede bulunmak müşavere etmek.

ea

  1. müstearün minh

  2. müstear-ün minh

Anlamlar

  • Kendisinden eğreti olarak birşey alınmış olan kimse.

ea

  1. müteaccin

Anlamlar

  • Hamurlaşan.
  • Hamur haline gelen.

ea

  1. müteahid

Anlamlar

  • (bak: müteahhid).

ea

  1. müteakkılane

  2. müteakkılâne

Anlamlar

  • Anlayana yakışır şekilde.

ea

  1. mütearefe

Anlamlar

  • İsbata ihtiyacı olmayan.
  • Hakikat olduğu apaçık belli olan.

ea

  1. müteazzibane

  2. müteazzibâne

Anlamlar

  • Bekar kalana evlenmeyene yakışır surette.

ea

  1. namı müstear

  2. nam-ı müstear

Anlamlar

  • Takma isim.

ea

  1. nameaver

Anlamlar

  • (name-aver) mektup götüren.

ea

  1. neama

  2. neama'

Anlamlar

  • İhsan.
  • Atiyye.
  • Nimetler.
  • Rahatlık.
  • Refah-ı hale sebep olan şey.

ea

  1. neaim

Anlamlar

  • Deve kuşları.

ea

  1. neal

  2. ne'al

Anlamlar

  • Nalbant.

ea

  1. nebeaver

  2. nebe'-aver

Anlamlar

  • Haber getiren.

ea

  1. neayim

Anlamlar

  • Menazil-i kamerden dört nurlu yıldızın adı.

ea

  1. neamla

  2. neam-la

Anlamlar

  • Evet.
  • Hayır.
  • " doğru fakat.
  • " manasınadır.
  • Mes'elenin içinde senin hatırına gelmeyen şu da var.

ea

  1. near

  2. ne'ar

Anlamlar

  • Asi.
  • Serkeş.
  • Kafa tutan.
  • Baş kaldıran.

ea

  1. neab

Anlamlar

  • Karga yavrusu.
  • Horoz veya karga gibi ötme.

ea

  1. neame

Anlamlar

  • Cemaat.
  • Gölgelik.
  • Deve kuşu.
  • Gölgelenecek yer.

ea

  1. neamat

Anlamlar

  • Deve kuşları.

ea

  1. nefean lilumum

  2. nefean li-l-umum

Anlamlar

  • Herkes için faydalı oluş.

ea

  1. nefean

Anlamlar

  • Faydalı olarak.

ea

  1. nübea

Anlamlar

  • Nebiler.
  • Peygamberler.

ea

  1. nükteamiz

  2. nükte-âmiz

Anlamlar

  • Nükte karıştıran.

ea

  1. rabea

Anlamlar

  • Devenin katı katı yelmesi.

ea

  1. raşeaver

  2. ra'şeaver

Anlamlar

  • (ra'şe-aver) titretici.

ea

  1. reyeanı şebab

  2. reyean-ı şebab

Anlamlar

  • Gençlik çağı.

ea

  1. reyean

Anlamlar

  • Artma.
  • Çoğalma.
  • Ziyadeleşme.
  • Bereketlenme.
  • Tazelik zamanı.
  • Her şeyin evveli.

ea

  1. refetmeab

  2. re'fetmeâb

Anlamlar

  • Çok merhametli.

ea

  1. rekeat

Anlamlar

  • Rekatlar.

ea

  1. saadetmeab

  2. saâdet-meâb

Anlamlar

  • Saadet bulan.
  • Saadet sahibi.

ea

  1. sallallahü teala aleyh

  2. sallallâhü teâlâ aleyh

Anlamlar

  • C.
  • "allah (c.
  • ) onun şanını yüceltsin; duasını.
  • İsteklerini kabul etsin; her isteğini versin" mealinde peygamberimiz hakkında söylenilen duadır.

ea

  1. sasea

  2. sa'sea

Anlamlar

  • Aciz olmak.
  • Sözünde kasır olmak.

ea

  1. sea

Anlamlar

  • Güç.
  • İktidar.

ea

  1. seaf

Anlamlar

  • Dişisine nafa denir.
  • O devenin erkeğine esaf.
  • Tırnağın çevresinin kopup ayrılması.
  • Devenin ağzında olan bir hastalıktır ve burnunun ve gözlerinin kılları dökülür.

ea

  1. sealil

Anlamlar

  • Memeler.
  • Vücudda meydana gelen siğiller.

ea

  1. seam

Anlamlar

  • Bir çeşit deve yürüyüşü.

ea

  1. seabin

Anlamlar

  • Ejderhalar.
  • Büyük yılanlar.

ea

  1. seabib

Anlamlar

  • Salya.
  • Saf su akan yerler.

ea

  1. searir

Anlamlar

  • Bir ot cinsi.
  • Burun içinde olan yarık.

ea

  1. seat

Anlamlar

  • Kokmak.

ea

  1. seab

Anlamlar

  • Sel yolu.
  • Su akıtmak manasına mastar.

ea

  1. selaseaşer

  2. selase-aşer

Anlamlar

  • Onüç.

ea

  1. şeafe

Anlamlar

  • Dağ başı.
  • Her nesnenin alası ve üstü.

ea

  1. şeal

Anlamlar

  • Davar kuyruğunun beyazlığı.

ea

  1. şeanla

  2. şeanla'

Anlamlar

  • Uzun.
  • Tavil.

ea

  1. şeas

Anlamlar

  • Toz.
  • Yayılmak.
  • Dirilmek.
  • Tozlu olmak.
  • Münteşir olmak.

ea

  1. şeamat

Anlamlar

  • Şeametler.
  • Uğursuzluklar.

ea

  1. şecea

Anlamlar

  • Küt ve kötürüm kimseler.

ea

  1. şea

  2. şea'

Anlamlar

  • Dağılıp parçalanmak.

ea

  1. şearir

Anlamlar

  • Her yöne dağılmak.
  • Davar yanırına üşüşen sinek ve üvez.

ea

  1. şeaf

Anlamlar

  • Hırs.
  • Mübalağa.
  • Kalbin aşktan yanması.

ea

  1. şeayir

Anlamlar

  • Safa.
  • Merve.
  • Şaireler.
  • Mina ve arafat gibi.
  • Menasik ve ayin rüsumu.
  • Hac için hazırlanan nişanlı kurbanlar.
  • Menasik-i haccın eda edilecek yerleri ve dinin alametleri.

ea

  1. şücea

  2. şücea'

Anlamlar

  • Yiğitler.
  • Cesurlar.

ea

  1. şüfea

  2. şüfea'

Anlamlar

  • Şefaatçiler.
  • Şefaat edenler.
  • Bir suçun bağışlanması için aracılık yapanlar.

ea

  1. teassüs

Anlamlar

  • Kokmak.
  • Geceleyin ava gitmek.

ea

  1. teatuf

Anlamlar

  • Birbirine şefkat.
  • Birbirine bağlanma.
  • Muhabbet ve sevgi göstermek.

ea

  1. teahüd

Anlamlar

  • Sözleşmek.
  • Ahidleşmek.

ea

  1. teakkür

Anlamlar

  • Açlık.
  • Cem'olmak.
  • Toplanmak.

ea

  1. teasür

Anlamlar

  • (üsr.
  • Geçim.
  • Güç olma.
  • Güzel geçinme.
  • Den) bir şey güçleşme.

ea

  1. teaşük

Anlamlar

  • Sevişmek.

ea

  1. teaddi

Anlamlar

  • (bak: taaddi).

ea

  1. teadi

Anlamlar

  • (adu.
  • Düşmanlık.
  • Dan) ara açılma.

ea

  1. teami

Anlamlar

  • Görmez gibi görünme.
  • Yalandan görmezliğe gelme.

ea

  1. teammüc

Anlamlar

  • Eğrilik.

ea

  1. teattus

Anlamlar

  • Aksırma.

ea

  1. teavünat

  2. teavünât

Anlamlar

  • Yardımlaşmalar.

ea

  1. teakkün

Anlamlar

  • Karın buruşukluğu.

ea

  1. teattul

Anlamlar

  • Saçında boyası.
  • Kadının elinde ve ayağında kınası.
  • Kolunda ve boynunda mücevherleri olmaması.

ea

  1. teazzuk

Anlamlar

  • Darlık.
  • Tazyik.

ea

  1. teab

Anlamlar

  • (bak: taab).

ea

  1. teahüdat

  2. teahüdât

Anlamlar

  • Sözleşmeler.
  • Ahidleşmeler.

ea

  1. tealiperver

Anlamlar

  • Yükselmeyi isteyen.

ea

  1. teahhüd

Anlamlar

  • Uymak.
  • Korumak.
  • Hıfzetmek.
  • Tabi olmak.
  • Riayet etmek.

ea

  1. teakkub

Anlamlar

  • Sonuna bakmak.
  • Her nesnenin akibetine nazar etmek.

ea

  1. teammuk

Anlamlar

  • Batmak.
  • Gömülmek.

ea

  1. teammüd

Anlamlar

  • (bak: taammüd).

ea

  1. teannüd

Anlamlar

  • Hakkı ve doğruyu bilerek tersini yapmak.

ea

  1. teassüf

Anlamlar

  • İ'tisaf.
  • Müstakim yoldan çıkmak.

ea

  1. teatufat

  2. teatufât

Anlamlar

  • Karşılıklı sevgiler.

ea

  1. teazum

Anlamlar

  • Azametlenmek.
  • Gözde büyümek.
  • Büyük görünmek.

ea

  1. tea

Anlamlar

  • Dua.

ea

  1. teabbüs

Anlamlar

  • Abes yüzlü olmak.

ea

  1. teadud

Anlamlar

  • (adud.
  • Birbirini tutma.
  • Dan) kol kola girme.
  • Birbirine yardım etme.
  • Karşılıklı yardımda bulunma.

ea

  1. tealallah

Anlamlar

  • Allah yükseltsin!.

ea

  1. teanni

Anlamlar

  • Zahmet çekme.

ea

  1. teas

Anlamlar

  • Sürçüp yüzü üstüne düşmek.

ea

  1. teassür

Anlamlar

  • Sıkılmak.

ea

  1. teattuş

Anlamlar

  • Susamak.

ea

  1. teayüş

Anlamlar

  • Birbiriyle dirlik etmek.

ea

  1. teazud

Anlamlar

  • Yardım.
  • Kol kola tutunma.

ea

  1. teaffüf

Anlamlar

  • (bak: taaffüf).

ea

  1. teala

Anlamlar

  • C.
  • Cenab-ı hakk'ın (c.
  • "namı büyük" mealinde olup.
  • ) kudsiyet ve büyüklüğü için hürmeten söylenir.

ea

  1. teaşür

Anlamlar

  • Muaşeret etmek.
  • İyi muamelede bulunmak.

ea

  1. teayyün

Anlamlar

  • Görünmek.
  • Belirmek.
  • Anlaşılma.
  • Meydana çıkmak.
  • Bellibaşlı olmak.
  • Zahir ve aşikar olma.

ea

  1. teattuf

Anlamlar

  • Ulaşmak.
  • Esirgemek.
  • İttisal etmek.
  • Merhamet etmek.
  • Eğilip bükülmek.
  • Şefkat göstermek.

ea

  1. teaddüdü zevcat

  2. teaddüd-ü zevcat

Anlamlar

  • (bak: taaddüd-ü zevcat).

ea

  1. teakkum

Anlamlar

  • Tereddüt etmek.
  • Kararsız olmak.

ea

  1. teali

Anlamlar

  • Yükselme.
  • Yüceltme.
  • Çok yüce olma.

ea

  1. tealli

Anlamlar

  • Yükselme.
  • Yüksek olma.

ea

  1. teallül

Anlamlar

  • (bak: taallül).

ea

  1. tealüm

Anlamlar

  • (ilm.
  • Den) bir şeyi herkesin bilmesi.

ea

  1. teaffün

Anlamlar

  • (bak: taaffün).

ea

  1. teakküs

Anlamlar

  • (aks.
  • Den) tersine dönme.

ea

  1. teamüs

Anlamlar

  • Gaflet etmek.
  • Cahillik etmek.

ea

  1. teayyüb

Anlamlar

  • Ayıplamak.

ea

  1. teakkud

Anlamlar

  • Bağlanmak.

ea

  1. teakk

Anlamlar

  • Dolu olmak.

ea

  1. tealluk

Anlamlar

  • Sevmek.
  • Alakalı olmak.
  • Muhabbet etmek.

ea

  1. teassi

Anlamlar

  • Karşı gelmek.
  • Sopayla vurmak.
  • Muhalefet etmek.
  • Asa ile darbetmek.

ea

  1. teabbüd

Anlamlar

  • (bak: taabbüd).

ea

  1. teammüm

Anlamlar

  • Umumileşmek.
  • İmame sarmak.
  • Sarık sarmak.

ea

  1. teannüt

Anlamlar

  • Meşakkate düşmek.
  • Hasmın kötülüğünü ve zilletini istemek.

ea

  1. tearri

Anlamlar

  • (uryet.
  • Çıplaklaşma.
  • Den) soyunma.

ea

  1. tearuzen

Anlamlar

  • Muarız olarak.
  • Birbirine zıt olarak.

ea

  1. teatii efkar

  2. teati-i efkâr

Anlamlar

  • Birbirlerine fikir verme.

ea

  1. teakud

Anlamlar

  • (akd.
  • Akidleşme.
  • Den) bağlaşma.

ea

  1. teaşi

Anlamlar

  • Gafil görünmek.

ea

  1. teavür

Anlamlar

  • Elden ele gitmek.

ea

  1. tumea

  2. tumea'

Anlamlar

  • Tamahkarlar.

ea

  1. yealil

Anlamlar

  • Beyaz bulutlar.
  • Çift hörgüçlü develer.
  • Suları berrak ve saf akan göller.
  • Su üzerinde meydana gelen kabarcıklar.

ea

  1. vükelai deavi

  2. vükelâ-i deâvî

Anlamlar

  • Avukatlar.
  • Dava vekilleri.

ea

  1. yeakib

Anlamlar

  • Erkek keklikler.

ea

  1. yeasib

Anlamlar

  • Başlar.
  • Reisler.
  • Başkanlar.
  • Arıbeyleri.

ea

  1. ulumu mütearefe

  2. ulum-u müteârefe

Anlamlar

  • Herkesin bildiği ve tanınmış olan ilimler.

ea

  1. zeamet

Anlamlar

  • Şan.
  • Şeref.
  • Riyaset.
  • Yetiştirdikleri hayvanları ile birlikte harbe iştirak eden ve sipahi denen osmanlı askerine öşrü alınmak üzere verilen en büyük timar.

ea

  1. zeal

Anlamlar

  • İnkardan sonra ikrar etmek.

ea

  1. zea

  2. ze'a'

Anlamlar

  • Bölükler.
  • Fırkalar.

ea

  1. zeam

Anlamlar

  • Tama.
  • Hırs.

Fotoğraf Galerisi

Galeri görseli 1/12
osmanlıcasözlük.net - 2024

O'na ithâf edilmiştir.