osmanlicasozluk.net
Hakkında

290.000'den fazla kelime haznesiyle Osmanlıca Türkçe Sözlük ve Osmanlıca Lügat

Geçmiş

hal / حَالْ / حال

  1. hal

  2. hâl

Anlamlar

  • Ben.
  • Hal.
  • Dayı.
  • Dert.
  • Elem.
  • Durum.
  • Benek.
  • Şimdi.
  • Takat.
  • Tavır.
  • Suret.
  • Cezbe.
  • Keder.
  • Mecal.
  • Kuvvet.
  • Görünüş.
  • İndirme.
  • Nitelik.
  • Vaziyet.
  • Keyfiyet.
  • Gr: faili.
  • Şimdiki zaman.
  • Yapıp bitirme.
  • Şimdiki durum.
  • Küçük hindistan cevizi.
  • Halin sahibine zi-l hal denir.
  • Cümledeki mef'ulün halini bildirir.
  • Vücudda hususan yüzde görünen siyah benek.
  • Şimdiki zamanda olan fiilin durumuna da hal denir.
  • Mef'ulü veya her ikisinin durumunu bildiren sözdür.
  • Mesela : reeytuhu maşiyen: (onu yürürken gördüm) cümlesinde maşiyen (yürürken) kelimesi.

hal / خلع

  1. hal

  2. hal'

Anlamlar

  • Azil.
  • Vurmak.
  • Kaldırma.
  • Azletmek.
  • Hal'etmek.
  • Kal' etme.
  • Men etmek.
  • Ata etmek.
  • Cima etmek.
  • Hal'edilmek.
  • Engel olmak.
  • Hediye vermek.
  • Tahttan indirme.
  • Tahttan indirmek.
  • Karısını boşamak.
  • Tahttan indirilmek.
  • Göreve son verilmesi.
  • Hükümdarı tahttan indirmek.
  • Elbise gibi şeyleri soymak.
  • Evladını evladlıktan reddetmek.
  • Mansıb ve mesnetten ihraç etmek.
  • Bir şeyi izale edip ayırmak ve terketmek.
  • Debbağların dibagat ettikleri derinin kazıntısı.

Fotoğraf Galerisi

Galeri görseli 1/12
osmanlıcasözlük.net - 2024

-